Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Zihinsel Engelliler ve Zihinsel Engellilerin Eğitimi

Zihin Engelliler ve Zihin Engellilerin Eğitimi


Zihin engelliler, AAMR (Amerikan Zeka Geriliği Birliği)’nin 1992 yılında yaptığı tanımda zihinsel işlevlerdeki ve uyumsal alanlardaki sınırlılıklarıyla tanımlanmaktadırlar. Tanımda uyumsal beceri alanları iletişim, özbakım, ev yaşamı, sosyal beceriler, toplumsal yararlılık, kendini yönetme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceriler, boş zaman ve iş olarak sıralanmaktadır (Eripek, 1998). AAMR’nin, 2002 yılında önerdiği yeni tanım ise şöyledir (Vuran, 2002) :

Zeka geriliği, hem zihinsel işlevler hem de kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde anlamlı sınırlılıklar görülen bir yetersizlik olarak nitelendirilmektedir. Bu yetersizlik 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır.

AAMR’nin 2002’de önerdiği zeka geriliği tanımında zeka geriliği gösteren çocukların tanılanması ve sınıflandırılması açısından önem gösteren başlıca beş varsayım ileriye sürülmüştür. Bunlar:

1. Varolan işlevlerdeki sınırlılıklar, bireyin akran grubu ve kültürünü yansıtan toplumsal çevresi bağlamında dikkate alınır.

2. Geçerli bir değerlendirmede, hem kültürel ve dil farklılıkları hem de iletişim, duyu, motor ve davranışsal farlılıklar göz önünde bulundurulur.

3. Bireylerde, sınırlılıklarla güçlü yanlar birlikte bulunur.

4. Sınırlılıkları tanımlamanın amacı, bireyin ihtiyacı olan destek hizmetlerin neler olacağını belirlemek içindir.

5. Genellikle, belli bir süre içerisinde uygun destek hizmetler aralıksız sağlandığında, zeka geriliği gösteren bireyin yaşam fonksiyonlarında ilerlemeler meydana gelecektir.


2002 yılında yapılan yeni tanımda, zihin engelliler, zihinsel işlevlerinin yanısıra kavramsal sosyal ve pratik uyum becerilerinde sınırlılıklar göstermeleriyle de tanımlanmaktadırlar.

Tüm bireylerin eğitiminde olduğu gibi zihin engelli bireylerin eğitiminde de, onların ileride başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri, kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri ve toplumla bütünleşmeleri amaçlanmaktadır. Bu amaca ulaşılması, bireyin bireysel farklılıkları ile yapabildikleri dikkate alınarak eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi ve gereksinimlerine uygun eğitim ortamlarının sunulmasıyla mümkün olabilmektedir (Cavkaytar, 2000).

AAMR’nin 2002 yılında yaptığı yeni tanım çerçevesinde ileriye sürülen “genellikle, belli bir süre içerisinde uygun destek hizmetler aralıksız sağlandığında, zeka geriliği gösteren bireyin yaşam fonksiyonlarında ilerlemeler meydana gelecektir” varsayımı, zihin engellilerin eğitiminde bağımsız yaşam işlevlerinin geliştirilmesinin altını çizmektedir.

Bağımsız yaşam becerileri, bireyin başkalarına bağımlı olmadan, yaşamını sürdürmesi için gerekli olan becerileri içerir (Neistadt ve Marques, 1984). Bağımsız yaşam becerileri çeşitli gruplar altında sınıflandırılmaktadır. Close, Sowers ve Bourbeau (1985) tarafından yapılan sınıflandırmada bağımsız yaşam becerileri, meslek öncesi ve mesleki beceriler, başarı için gerekli temel beceriler, uyum için gerekli beceriler, günlük yaşam becerileri olarak ayrılmaktadır.


Bireyin bağımsız yaşama geçişinde en üst aşama olan meslek öncesi ve mesleki beceriler, işe hazır olma, mesleki davranışlar ve mesleğe uygun sosyal davranışlar sergileme gibi beceri alanlarından oluşmaktadır.


Türkiye’de zihin engelli bireylerin mesleki gereksinimlerini karşılamak amacıyla eğitim hizmetleri sunan mesleki eğitim merkezleri; ilköğretimi tamamlayan, 20 yaşından gün almamış, orta düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan veya ilköğretimi tamamlayıp genel ve mesleki orta öğretim programlarına devam edemeyecek durumda olan özel eğitim gerektiren bireylere yönelik olarak açılan gündüzlü özel eğitim kurumlarıdır. Mesleki eğitim merkezlerinin amacı; bireylerin temel yaşam becerilerini geliştirmek, öğrenme gereksinimlerini karşılamak, topluma uyumlarını sağlamak, işe ve mesleğe hazırlamaktır. Mesleki eğitim merkezlerine devam eden öğrencilere kültür dersleri, atölyelerde gerekli teorik bilgiler verilir ve uygulamalı iş eğitim yoluyla temel bilgi ve beceriler kazandırılır. Bu merkezlerin toplam öğretim süresi, birinci yıl hazırlık olmak üzere dört yıldır (MEB, 2000).

Bağımsız yaşam becerilerinin ikinci önemli alanı olan başarı için gerekli temel beceriler, temel gelişim becerileri, günlük yaşamda gerekli sayısal bilgiler, günlük yaşamda gerekli okuma ve iletişim gibi alt beceri alanlarından oluşmaktadır.

Başarı için gerekli temel becerileri sağlamak üzere özel eğitim hizmeti sunan ilköğretim okulları; orta düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan ilköğretim çağı çocukları için açılan gündüzlü eğitim kurumlarıdır. Öğrencilerin gelişimleri izlenip, eğitim performansları dikkate alınarak, programın amaç, içerik, öğretim süreçleri ve değerlendirme boyutlarında uyarlamalar yapılarak, özürlü öğrencinin tam ya da yarı zamanlı olarak normal eğitim sınıflarında gereksinimlerini en iyi biçimde karşılayabileceği eğitim ortamı olarak tanımlanan (Batu, 1998) kaynaştırma uygulamalarına öncelik verilir (MEB, 2000).

Başarı için gerekli temel becerileri sağlamak üzere hizmet veren kurumlardan olan eğitim uygulama okulları, genel eğitim programlarından yararlanamayan okul öncesi ve zorunlu ilköğretim çağındaki, ağır düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocukların eğitim aldıkları özel eğitim kurumlarıdır (MEB, 2000). Bu okullarda öğrencilerin, özbakım ve temel yaşam becerileri ile işlevsel akademik becerilerini geliştirerek, topluma uyum sağlamaları amaçlanmaktadır. Okul programı, zihin engelli çocukların bireysel yeterliliklerine dayalı bireyselleştirilerek grup ve bire bir eğitim etkinlikleri şeklinde yürütülür (MEB, 2000).

Özel eğitim gereksinimi gösteren çocukların, bireysel yeterliliklerine dayalı gelişim özellikleri dikkate alınarak okul öncesi özel eğitim sınıfları ve okulları da açılabilir. Okul öncesi eğitim sınıfları programı bireylerin; sosyal etkileşim, iletişim ve temel yaşam becerilerini geliştirme, sınıfa, okula ve yaşama uyumlarını arttırmaya yönelik hedefleri içermektedir. Kavrama, dinleme, anlama, anlatma, okuma ve yazmayla ilgili hazırlık çalışmalarını içeren bu programın süresi en fazla bir yıldır. Öğrenci, ders yılı sonunda aile ve uzmanların ortaklaşa aldıkları yöneltme kararı doğrultusunda kaynaştırma uygulamaları yapılan ilköğretim okuluna ya da özel eğitim ilköğretim okuluna devam ettirilir (MEB, 2000).

Uyum için gerekli beceriler, kendini tanıma, kişilik ve duygusal uyum ve bireyler arası sosyal beceriler, günlük yaşam becerileri, özbakım becerileri, tüketici becerileri, ev içi becerileri, sağlık bakımı ve toplumsal bilgi alt beceri alanlarından oluşmaktadır (Cavkaytar, 2000).

Topluma uyum için gerekli olan becerilerin büyük bölümü okul öncesi eğitim çağına denk gelen 0-6 yaş arasında kazandırılmaktadır. Türkiye’de zihin özürlü çocukların okul öncesi eğitim ihtiyaçlarını da karşılayan kurumların içerisinde Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk esirgeme Kurumu’na bağlı olarak çalışan rehabilitasyon merkezleri bulunmaktadır. Rehabilitasyon merkezlerinin genel amacı; zihin engelli bireylerin toplum içerisinde kendilerine yeterli hale gelebilmelerini sağlayacak yetiştirme ve iyileştirme programları hazırlamak, uygulamak ve gerekli becerileri kazandırmaktır (SHÇEK Yönetmeliği, 1993). 3-21 yaş arası zihin engelli çocuklar, bu kurumlarda bireysel eğitim, grup eğitimi, mesleki eğitim, fizyoterapi vb. hizmetlerinden yararlanabilmektedirler.


Nihal Özcan

teşekkürler...emeğine sağlık..

ZİHİNSEL YÖNDEN YETERSİZ OLAN ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİ

Aile bireyleri olarak zihinsel yetersizliği olan çocukların eğitiminde bilmeniz ve dikkat etmeniz gereken noktalar şunlardır:
Herşeyden önce çocuğunuzu kabul edin. Onu olduğu gibi kabul etmeniz yapacağınız çalışmalarda size en büyük yardımcıdır.
Anne-baba olarak birbirinizi suçlamayın, suçlu da aramayın.
Çocuğun her türlü gelişimi için gereken ilgi ve şefkatinizi ona sürekli gösterin.
Onu aileye verilmiş bir ceza olarak görmeyin, çocuğunuzu suçlamayın.
Çocuğunuzdan utanç duymayın. Onun sokağa çıkmasına, oyun oynamasına, arkadaşlık kurmasına yardımcı olun.
Özellikle el, saç, yüz, beden, giysi temizliğine dikkat edin. Unutmayın ki, eli-yüzü pis, kötü giyimli ve kokulu bir çocuk normal olsa da toplum tarafından kolay kolay kabul edilmez.
Çocuğunuzu aşırı derecede korumayın. Yapabileceği işleri yapmasını sabırla bekleyin. Unutmayın ki siz her zaman yanında olmayabilirsiniz.
Çocuğunuza acıyarak yaklaşmayın. Acımadan doğan sevgi ve yardım, onun öğrenmesine engel olacaktır.
Çocuğunuzu beceriksiz bulmayın. Kendine güvenmesini sağlayın.
Çocuğa bakmak yalnızca onun yeme, içme, giyinme, barınma gibi gereksinimlerini karşılamak değildir.Onun sosyal, duygusal kültürel gereksinmelerini karşılanması gerektiğini unutmayın.
Çocuğunuzun zihinsel yetersizliği nedeniyle yeteneklerinin sınırlı, yaşıtlarından geri olduğunu unutup, ondan yapamayacağı şeyleri beklemeyin.
Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın. Normal çocuklarınızı yetiştirirken yaptığınız davranışları bu çocuğunuzda uzun süreli, daha sabırla uygulamak zorundasınız.
Çocuğunuzu sevme, beğenilme, övgü gibi gereksinimleri olduğunu unutmayın. Başarılı olduğu işler için ödüllendirin.
Öğrenilecek her şeyin tekrarlar ile alışkanlık haline getirilmesine, herşeyin açık ve kolay anlaşılacak şekilde verilmesine dikkat edin.
Çocuğunuzun Eğitim ve öğretimine erken yaşta başlayın.
Öğreteceğiniz işin yada konunun tamamını birden öğretmeyin. Parça parça tekrarlar ile öğretmeye çalışın. Örneğin; sabah temizliği için önce el yıkamayı, sonra diş fırçalamayı, sonra da saç taramayı öğretin.
Öğrettiklerinizi sık sık tekrarlayın. Öğrenemediğini görünce ısrar etmeyin fakat aradan zaman geçtikten sora sabırla aynı işlemleri yapmaya ve yaptırmaya çalışın.

Evde Yapılacak Eğitim Çalışmaları

A) Konuşma Durumu ile İlgili Çalışmalar:

konuşmalarda işarete yer vermeyin.
Çocuğunuzun uydurduğu sözcükleri kullanmayın. Doğrusunu öğretmeye çalışın.
Çocuğunuzun yakınındaki ve en çok kullanılan eşyalarının adını doğru söylemesini öğretin.
Sözcüklerin söylenişindeki hataları çocuğu telaşa düşürmeden ve tedirgin etmeden düzeltin.
Doğru söylemeye başladıkça onu sözle ödüllendirin.
Tren, araba, hayvan seslerini tanıtın.
Yaşına uygun öykü ve masalları anlatın.
Konuşma taklitle öğrenildiğinden onunla düzgün konuşun.

B) Sayı Kavramını Geliştirme Çalışmaları:
Öncelikle söyleneni anlama ve yapma gibi alışkanlıklar kazandırılmalıdır. Örneğin; 1kalemi ver”, “kapıyı aç” gibi.
Daha sonra “bu kadar ver” emri ile ileri aşamaya geçilir. Çocuğunuz istenilen sayıda eşyayı seçip verecek duruma gelebilmelidir.
Bu çalışmalar, önce 1 (bir) sayı kavramının kazandırılması ile başlamalı, daha sonra 2’ye 3’e geçilmelidir.
Sayı ile birlikte renk kavramının verilmesi yerinde olur. “İki tane kırmızı düğme ver” şeklinde.
Ara sıra 1 (bir) üzerinde çalışmanın arkasından 2 tane isteyerek dikkatinin gelişmesini sağlayın.
2’yi kavradıktan sonra bir yere 1 veya 2 tane nesne koyarak “ bu kadar ver” sözüyle hareket ve sayı kavramlarını geliştirme çalışmalarını sürdürün.

C) Renk Kavramını Geliştirme Çalışmaları:

İlk olarak doğrudan doğruya kırmızı renk kavramını verin.
Çeşitli kırmızı renkteki eşyaları göstererek kırmızı kavramını tekrar edin. “
Kırmızı kalemi ver”, “kırmızı düğmeyi al” gibi emirlerle karışık renklerin arasından kırmızıyı seçmesini öğretin.
Daha sonra mavi renk kavramını verin.
Her iki rengi de öğrendiğinde “mavi kalemi masaya koy”, “kırmızı kutuyu bana ver” gibi emirlerle mavi ve kırmızıyı beraber çalıştırın.
Öğrettiğiniz renkten kağıtlarla kesip yapıştırma, el işi alıştırmaları yaptırın, kırmızı ve mavi renkte kalemlerle boyatın, günlük yaşantınızda renklere dikkatini çekin.
Çeşitli nesnelerden (kalem, iplik, düğme gibi) aynı renk olanlarını eşlemesini isteyin.
Başaramazsa siz yapın, sonra bozup tekrar ondan isteyin.

D) Resimler Üzerine Konuşma Çalışmaları:

Renkli resimler üzerinde “bu resimde neler var” diyerek çocuğu gördüklerini söylemeye teşvik edin.
Resim üzerinde eşya, hayvan vb. ayrıntılara girip, adlandırmasını isteyin.
Resimler üzerinde “ daha ne var” sorusuyla serbest konuşmasına izin verin.
Resimlerde sık sık rastlanılan nesneleri çeşitli kartonlara yapıştırarak bir çalışma defteri oluşturun.
Bu defter üzerinde konuşmaları sürdürün.

E) Evdeki Eşyaların Tanıtılması Çalışmaları:

Eşyanın adı üzerinde durarak, bilmediği yada öğrenmediği eşyaları aralıklı olarak sorun.
Birden fazla eşyanın adını aynı anda öğretmekten kaçının.
Öğrendiği eşya adları ile basit emirleri yerine getirmesini sağlayın. “Sandalyenin üzerine otur” gibi.

F) El ve Beden Hareketleri Çalışmaları:

Ucu sivri olmayan küçük kağıt makası ile kesme işlemi yaptırın.
Hamur veya çamur ile çalışın. Avuç içerisindeki yuvarlak yapmasını öğretin.
Gazete, kağıt parçalarından avuç içinde top yapıp oynamasını sağlayın.
Kağıt, mendil vb. şeyleri öğretin.
Delikli boncukları ipe dizmesini isteyin. Zamanla sizin belli bir sıraya dizdiğiniz boncukları aynı sıraya dizmesini öğretin.
Kalemle önceleri gelişigüzel karalama, sonradan belirli şekilleri çizebilmesi için alıştırmalar yapın. Önce daire, sonra kare ve üçgen çizdirin.
Belirli resimleri, şekilleri kağıttan makasla kesip çıkarmasını öğretin kesilen şekillerin yapıştırılması için çalışmalar yaptırın.
Aynı resimleri eşlemesini öğretin.
El- göz koordinasyonu için çekiçle çivi çaktırın. Ayrıca makasla çizgi üzerinden kesmesini öğretin.

G) Sosyal Gelişim Çalışmaları:

Çocuğu arkadaş edinebileceği yerlere götürün, arkadaşlık kurup oynamasına yardımcı olun.
Çarşı, Pazar gibi toplu yerlere götürerek dış çevre ile ilişki kurmasını sağlayın.
Çalışmalarınızda sabırlı, güleryüzlü, sevecen bir tutum takınmayı unutmayın. Ona güven verip bazı etkinlikleri başarabileceğine inanmasını sağlayın.


-alıntı


Engelliler Köşesi

MollaCami.Com