Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Ezân-ı Şerifin Delili

Ezân-ı Şerifin Delili

Âlimler buyurdular:
Ezân-ı şerifin sübutu sadece rüya ile değildir.
Belki ezân-ı şerif, bu âyet-i kerime ile sabittir. Çünkü “Siz namaza nida ettiğiniz zaman” [ Maide-58 ] kavl-i şerifinin) manâsı; ezan ile namaza davet ettiğiniz, demektir.
“nida etmek,” yüksek sesle çağırmak, demektir.

Ezân-ı Şerifin Hikmetleri

Ezân-ı şerifin bir çok hikmetleri vardır. 0 hikmetlerdendir,
1- islâm’ın şiarının izhârı….
2- Kelime-i tevhit,
3- Namazın vaktinin girdiğini ilân etmek,
4- Namazın mekânını beyan etmek,
5- Cemaate davet etmek, Bunlardan başka da hikmetleri vardır.

Ezana Karşı Ücret Almak

Eğer güzel sesli bir müezzin bulunup, ezan okumasına karşı, ücret, rızk ve başka bir şey talep ederse; ezan için teberru edilir. Lakin sesi güzel olmayana teberruda bulunulmaz. Bunların hangisi alabilir?
Burada iki vecih vardır.
Bu görüşlerin en sahihi, güzel sesine karşılık ücret verilir. Çünkü güzel sesin büyük bir tesiri vardır. Sesin çirkini değiştirip, nefret ettirdiği gibi…

Çirkin Sesli Müezzin

Mesnevfyi şerifte buyuruldu:
Kâfirler diyarında güzel sesli bir müezzin vardı.
Güzel sesiyle ezan okurdu.
Ona;
-“Artık yeterî Ezan okuma! Zira savaş ve düşmanlıklar uzar gider!” dedilerse de;
Güzel sesli müezzin buna aldırmadı.
Güzel sesiyle kâfiristanda (kâfir ülkesinde) ezan okumaya devam etti.
Halk büyük bir fitneden korkuyordu.
Sonra o müezzin gitti yerine bed sesli bir müezzin geldi.
Bir kâfir çok değerli bir elbiseyle bu bed sesli müezzine geldi, gibi.
O kâfir, elinde mum, helva, yiyecekler ve elbiseyi bir dost Müezzine hediye etmeye gelmişti.
-“O müezzin nerede?” diye sordu.
Ona;
-“Senin müezzinle ne işin olur?” dediler O:
-“Zira onun sesi her kula rahatlık vermektedir!” dedi. Ona:
-“O çirkin ses hiç rahatlık verir mi?” dediler. Kâfir:
-“Havra onun sesiyle dolunca;
Pek hoş ve güzel bir kızım var.
İmâna meyil etti. Müslüman olmayı arzuladı.
Kâfirler ona nasihat ettiler. Bir türlü ondan gizli olan bu sevda gitmedi.
İmân sevgisi gönlüne öyle tesir etmişti ki,
Kızımın bu haline karşı ben de, gam buhurdanımda öd a-ğaci gibi yaniyordum.
Zaman zaman onun İmâna meyli arttıkça benim de azabım, işkence ve derdim çoğalıyordu.
Kızımı bu İmân ve Müslüman olma sevdasından kurtarmaya hiçbir çâre bulmaya gücüm yetmedi.
Ancak bu çirkin sesli müezzin ezan okuyunca;
Kızım sordu:
-Bu çirkin ses nedir? Bu ses kulağıma çok korkunç geldi? Ömrümde kilise ve havralarda böyle çirkin bir ses gelmemişti?” diye sordu. Kız kardeşi ona;
-“Bu ezan, Müminleri namaza çağırır, onların şiârındandır!” dedi. Kızım buna inanmadı. Gidip başkalarına sordu.
0 da kız kardeşini tasdik edince;
Kızım tamamen inandı. Yüzü sarardı.
Gönlünden Müslümanlık sevgisi soğudu….
Bunun üzerine benden o huzursuzluk, o azap gitti.
Dün gece rahat bir uyku çektim.
Bu çirkin sesli müezzinin sesinden rahatladığım için,
Hediyeyi ona bir şükran borcu olarak vermek istiyorum…” dedi.
Bu kâfir kişi, müezzini görünce;
-“Şu hediyeyi lütfen kabul et! Zira ben seninle rahata kavuştum!
Ettiğin ihsan için karşılık olarak sana daim kulluk eylesem yakışır!
Malım mülküm, servetim olsaydı, eğer senin ağzını gümüş ve altın ile doldururdum!” dedi.

Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi (k.s.), Ruhu’l Beyan Tefsiri: 6/595-596.


Ehl-i Sünnet Akaidi

MollaCami.Com