Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Çocukları Okuldan Soğutacaklar




Yeni sistemi değerlendiren Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan “Çocukların hazır olmadıkları bir sistem içerisinde olmalarının bir bedeli olacak. Kimse belki ağır hasta olmayacak, ya da kimse ölmeyecek, ama öğrenmekten ve eğitimden soğutulmuş çocukların sayısını arttıracağız.

Davranış problemleri olan, dikkat eksikliği gibi problemler sergileyen çocukların oranı artacak”
diye konuştu.



EĞİTİM POLİTİKALARI ÇOCUK YAŞINA UYGUN OLMALI

B. Ü. Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Gök de, MEB’in ilkokula başlama yaşının belirlenmesine yönelik hazırladığı raporda yer alan kriterlerinin çoğunun okulda verilen eğitimin bir parçası olduğunu belirterek, “Eğitimin çocuklara uygun imkânlar geliştirmesi gerekirken, hükümetin hazırladığı bir politikaya çocukları uydurmaya çalışıyorlar” dedi. Gök, çocukların gelişimlerinin kimler tarafından değerlendirileceğinin de belirsiz olduğunu söyledi.



ÖNEMLİ KARARLAR KAPALI KAPILAR ARDINDA ALINMASIN

İlahiyatçı yazar Hidayet Şefkatli Tuksal ise bu gibi önemli kararların kapalı kapılar ardında alınmasından şikâyet etti. Tuksal “Şunu eleştiriyorum; bu sistem nasıl oluşturuldu, kimlerin katkısı var, hangi eğitim teorileri baz alındı, çocuklarımız ne ile karşılaşacak?

Bunların hiçbirisini ne ben veli olarak biliyorum, ne eski bir öğretmen olarak biliyorum, hiçbir şey olarak bilmiyorum. Ben bu kapalı kapılar ardında pişirilen şeylerden hoşlanmıyorum”
dedi.

DİNDAR DEĞİL, DİNE HÜRMETKÂR BİR YÖNETİM İSTİYORUM

İlahiyatçı yazar Dr. Tuksal, Başbakanın “Dindar nesil yetiştireceğiz” sözüne ilişkin de şunları söyledi: “Bu bence bir Başbakan’a yakışacak bir söz değil. Yani kimin dindarını yetiştireceksiniz, hangi kesimin dindarını yetiştireceksiniz?

Türkiye’de devletin dinlere olumlu anlamda eşit mesafede durması lâzım. Yani geçmiş dönemde bütün dinî anlayışları, dinî grupları inkâr eden bir tutum vardı laiklik adına, bu doğru değildi.

Ama bugün bazılarını görüp yine bazılarını görmeyen, bazılarının taleplerini görmeyen bir tutum var, bu da yanlış bir şey.

Dolayısıyla ben yönetimi dindar olan bir Türkiye arzu etmiyorum.

Ben bütün dindarların kendisini güvencede hissettiği, kendisine saygı duyulduğunu düşündüğü bir Türkiye istiyorum.”


Çocukları okuldan soğutacaklar



BELKİ KİMSE HASTA OLMAYACAK, ÖLMEYECEK, AMA...

CNN TÜRK’te Enver Aysever’in “Aykırı Sorular” programında yeni eğitim sistemi değerlendiren Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan, şunları söyedi: “60 aylık çocukların ilkokul birinci sınıf öğrencisi olarak nitelendirilmeleri, eğitimin içeriğinin ne şekilde olacağının belli olmaması, bu çocukların beyin gelişimleri açısından neredeyse yüzde 10-15’inden daha fazlasının hazır olmadığı bir eğitim sisteminin içerisine girmeleri bence uygun değil.

Okul öncesi eğitim çocukların bir ihtiyacı. Dolayısıyla 60 aylık çocukların okul öncesi eğitim sistemi içerisinde devlet tarafından sağlanan parasız, ücretsiz, herkese eşit bir şekilde ulaşım hakkı verilen okul öncesi eğitim içerisinde olması gerekiyor. Birinci sınıfta değil. Çocukların hazır olmadıkları bir sistem içerisinde olmalarının bir bedeli olacak. Kimse belki ağır hasta olmayacak, ya da kimse ölmeyecek ama öğrenmekten ve eğitimden zaten insanların soğutulmuş olduğu bir eğitsel ve kültürel ortamda bunu daha çok arttıracağız.

Davranış problemleri olan, öğrenmekte zorlandığı, ya da içinde olduğu toplumsal ortamın gerekleri yerine getiremediği için dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi problemler sergileyen çocukların oranı kaçınılmaz olarak artacak.”

Prof. Dr. Yankı Yazgan, programda ailelerin rapor alma telâşını da değerlendirdi. Prof. Dr. Yazgan, “Burada eğer bir rapor verilecekse yüzbinlerce çocuğun hiçbirinin zaten hazır olmadığını düşünüyoruz. Yoksa aradan yolunu bulup da doktora ulaşmış üç beş kişinin rapor almasıyla çözülecek mesele değil bu. Bütün çocuklara verelim olsun bitsin” diye konuştu.



ÖNEMLİ KARARLAR KAPALI KAPILAR ARDINDA ALINMASIN


AYNI programa konuk olan İlahiyatçı yazar Hidayet Şefkatli Tuksal ise şunları kaydetti: “Kapalı kapılar ardında pişirilen şeylerden hoşlanmıyorum. Şunu eleştiriyorum; bu sistem nasıl oluşturuldu, kimlerin katkısı var, hangi eğitim teorileri baz alındı, çocuklarımız ne ile karşılaşacak? Bunların hiçbirisini ne ben veli olarak biliyorum, ne eski bir öğretmen olarak biliyorum, hiçbir şey olarak bilmiyorum. Ben bu kapalı kapılar ardında pişirilen şeylerden hoşlanmıyorum, bir vatandaş olarak hoşlanmıyorum. Çok iyi bir sistem de olabilir ama ben bilmiyorum. Yani kim, hangi teoriler, hangi eğitimcilerin teorilerine göre bunlar belirlendi? Bunların hiçbirini bilmiyoruz, bu konuda bir açıklama yok. Dolayısıyla öyle bir kapalılık olduğu için rahatsızım.”



EĞİTİM POLİTİKALARI ÇOCUK YAŞINA UYGUN OLMALI


MLLî Eğitim Bakanlığı’nın ilkokula uygunluk kriterlerini yorumlayan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Gök de “Eğitimin çocuklara uygun olanaklar geliştirmesi gerekirken, hükümetin hazırladığı bir politikaya çocukları uydurmaya çalışıyorlar” dedi. Çocukların oyun oynarken Millî Eğitim Bakanlığı’nın ilkokula başlama yaşının belirlenmesine yönelik hazırladığı raporda yer alan kriterleri yerine getirdiğini, ama bunun farkında olmadığını söyleyen Gök, bu kriterleri kimin, niye ve ne şekilde ölçüp tesbit edeceğinin sorgulanması gerektiğini ifade etti. Gök, sıralanan kriterlerin yerine getirilmesinin herkes için mümkün olmadığını söylerken, kriterlerin yerine getirilememesi halinde alınacak raporun çocuklar açısından olumsuz sonuçlara yol açacağını belirtti. Prof. Dr. Fatma Gök, şunları kaydetti:

“Evdeki olanakları sınırlı olan çocuklar ne yapacak? Her aile bu kriterleri sağlayamayabilir. Zaten okulun görevi de budur. Çocuğun okula başlamaya uygun olmadığını söyleyen bu rapor, çocuğun ileriki eğitim hayatında dosyasına bakanlara onun hakkında olumsuz fikirler verecektir. Farklı yaşlardan çocukların birlikte okuması da ayrımcılıklara sebep olacaktır. Duygusal olarak yaralanabilirler, bir kısmı bilişsel olarak gelişmemiş olacak, sosyal olarak hazır olmayabilirler. Ayrıca okulların 5 yaşa uygun hazırlanıp hazırlanmadığını bilmiyoruz. Bu sene okullara kayıtlar tamamlandı. Geçen sene yerleştirilenlerden bir milyon daha fazla çocuk var. Bu kadar kısa bir sürede bu kapasite nasıl sağlanacak? Konuyu neresinden tutsak elimizde kalıyor.”


Yeni Asya Gazetesi


Egitim Haberleri

MollaCami.Com