Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Avrupa islama borçludur

AVRUPA İSLAMA BORÇLUDUR

The Sunday Telegraph gazetesine mektup yazan David Pidcock, pek çok hakikati dile getiriyor. İşte bu mektuptan bazı pasajlar:

“İslamiyeti seçmiş bir İngiliz olarak 07.08.1994 tarih ve "İçteki Düşmanlar" isimli sayfa 27'deki Editörün Yorumuna cevap vermeye kendimi mecbur hissediyorum. Referansınız Fransa İçişleri Bakanı Mr. Charles Pasqua, kendi bakanlığının İslam’a olan borcunu açıkça görmezlikten gelmektedir. Aile hukuku müstesna, Fransız hukukunun yüzde 95’i Napolyon Kanunu, kendi bütünlüğü içinde İslamîdir. Evet, sadece örfî mahkemeleri olan İngiltere’nin aksine, Fransa’nın adliye mahkemeleri vardır. (1804 tarihli Fransız Medenî Kanunu, Code civil veya Code Napolyon olarak bilinir.)

Kuran-ı Kerîm’in fıtrî yapısını tanıdıktan sonra Napolyon, kendi isteğiyle İbrahimî bir din olan İslam’ı kabul ederek Müslüman olmuş ve Ali ismini almıştır. Bu durum, 1798 yılının ikinci yarısında tahakkuk etmiştir. Napolyon, İslam Hukuk İlminin hikmetini ve üstünlüğünü ileri derecede tanıdıkça İmam Malik r.h.’in Muvatta isimli eserinin, hukuk kararları olarak Fransızcaya çevrilmesini ve bu eserin imparatorluk içinde uygulanmasını emretmiştir. Bu sebeple Napolyon Kanunu, kaynağını tamamen İslam’dan aldığı için, Avrupa İslam’a borçludur. Zaten Monsieur Pasqua taraftarları ve sevenlerince bu Napolyon Kanununa hayranlık duyulmuş ve bu hayranlık her zaman ve her yerde ilan edilmiştir.

Ayrıca Waterloo Savaşı aslında, tefecilerle borçlular arasında bir muharebe idi. Tefecileri Wellington, borçluları da Napolyon Bonapart temsil ediyordu. Ne yazık ki bu savaşı tefeciler kazandı. 9 Şubat 1807de Napolyon, hahamlara ait tefeciliği yasaklayan bir fetvayı kullanarak, Haham David Sinzheim ve Hahambaşı Sanhedrin desteğini aldı...

Napolyon’un İslam’ı idrakini açıkça ve resmen gösteren en mühim delillerin birinde, bu dine olan sevgisine yönelik ifade ettiği sebepler rapor edilmektedir. Biz bunu Bibliotheque National’de France’den alınma, Cherfils tarafından, son zamanlarda bir kopyası elde edilmiş olan Bonaparte et Lİslam adlı eserin 105-125inci sayfalarında iyi korunmuş bir sır olarak bulduk.

Napolyon diyor ki:

“Hz. Mûsa kendi milletine, Hz. Îsa Mesîh Roma dünyasına, Hz. Muhammed eski kıtaya Allah’ın varlığını açıklamış, yaymıştı...

Hz. Muhammed, kendilerini tehlikeli hayata adamış alimleri her yerde yüceltmiştir. Kahire’deki kütüphanede astronomi hakkında 6 bin, diğer mevzûlara ait 100 bin cilt kitap vardı. Kurtuba Kütüphanesinde 3 milyon cilt kitap vardı. İlimler ve sanatlar, halîfelerin zamanında hüküm sürmüş ve ilerlemeler kaydetmişlerdi. Bunlar Moğollar zamanında yok edildi.

Bütün ülkelerin hakîm (bilge) ve münevver şahsiyetlerini bir araya getirebildiğimde, insanları tek başına saadete götürebilecek ve tek başına hakiki Kuran esaslarına dayanan bir birlik rejimi tesis ettiğimde, umarım ki vakit geçmemiş olur...”

Başmakalenize gelince; yazınızda Ricoldo Cydones’in iyi tutmuş taktiğini takip ediyorsunuz. Cydones, Osmanlıların yayılma devresinde Türklerle Bizanslılar arasında çıkan tartışmalarda vazife almış ve şu öğütte bulunmuştu: Bir Müslüman’la tartışırken, Müslüman’ın itikadının yanlışlığına saldırarak işe başlamak daha isabetlidir... Ama artık biz meseleleri çok iyi biliyoruz."

Sevgilerimle, David M. Pidcock (Aralık 1994)



Dünya Tarihi

MollaCami.Com