Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


BU SORU HERKEZE

Allah'ın: şeytandan secde etmesini istediği,ademe(insan).ben ondan üstünüm diyerek.göremeyip secde etmediği,ademdeki üstünlük vasfı nedir.

Haddimi aşmaktan ALLAHA sığınırım..saygılarımla

"Sizlere bir soru, bakalım bilebilecek misiniz" tarzında bir soru olmuş... İmtihan için yeterli ilme sahip değiliz. :)

***

Adem (a.s.)'ın alnında İki Cihan Serveri Peygamber Efendimizin nuru vardı.

şeytan ben ateşten yaratıldım o ie topraktan yaratıldı ben ondan ateşin topraktan üstün olduğu gibi üstünüm der....melun(haşa)

kişisel kanaatimdir:adem ismi ademi barındırır sinesinde.yani mutlak yokluk.nefsimizde yok olunca var oluruz hak katında. ::)


"Sizlere bir soru, bakalım bilebilecek misiniz" tarzında bir soru olmuş... İmtihan için yeterli ilme sahip değiliz. :)

***

Adem (a.s.)'ın alnında İki Cihan Serveri Peygamber Efendimizin nuru vardı.

selamünaleyküm imtahan etmek gibi algılandıysam özür dilerim.....Hayatın kendisi imtahanken....,imtahan etmek kim biz kim....
konuyu okuyup üzerinde tefekkür eden ve yorum yapan herkezden
Allah razı olsun........

cenab-ı hak meleklere adem a.s. ma secde edilmesini emretmiş fakat asıl kastedilen zatı dır.
bizim kabeyi kıble ittihaz etmemiz cenab-ı hakka secde etmemiz anlamına geliyor.sadece maddi bir yer.
bundan da olabilir...

Ey insanlar!

Meâl-i Şerifi

10- Doğrusu Biz sizi yeryüzünde, yerleştirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz!

11- Sizi yarattık, sonra size biçim verdik, sonra da meleklere: "Âdem`e secde edin" dedik; hepsi secde ettiler, yalnız İblis, secde edenlerden olmadı.

12- (Allah) buyurdu: "Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?" (İblis): "Ben, dedi, ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın."

13- (Allah) buyurdu: "Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın."

14- (İblis) dedi: (Bari) bana (insanların) tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver."

15- (Allah) buyurdu: "Haydi sen süre verilmişlerdensin."

16- "Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım."

17- "Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın."

18- (Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım."

19- (Sonra Allah, Âdem`e hitab etti): "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."

20- Derken onların, kendilerinden gizli kalan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: "Rabbiniz, başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalıcılardan olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti." dedi.

21- Ve onlara: "Elbette ben size öğüt verenlerdenim." diye de yemin etti.

22- Böylece onları aldatarak aşağı sarkıttı (önceki mevkilerinden indirdi). Ağacı(n meyvesini) tadınca, çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarını üst üste yamayıp üzerlerini örtmeğe başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi ve şeytan size apaçık düşmandır, demedim mi?"

23- Dediler ki: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!"

24- (Allah) buyurdu: "Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir."

25- "Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız!" dedi.

10- And olsun ki sizi yeryüzünde yerleştirdik, yerleşik kıldık, onu size vatan, hayat ve ölümünüzde karargâh yaptık veya üzerinde tasarrufa güç ve kuvvet verdik. Ve onda sizin için birçok geçimlikler, yaşayacak, geçinecek, faydalanacak sebepler, vasıtalar yaratıp tahsis ettik, ki yer, güç ve geçim sebepleri, diğer bir deyimle vatan, iktidar, geçim, bu esas nimetler ne büyük ilâhî bağışlardandır. Ve bunlardan dolayı insanlar, Allah`a karşı ne kadar hukuk ve görevler ile şükür ve şükran borçludur. Böyle iken siz pek az şükr ediyorsunuz. Vatan olan yeryüzünün ıslah ve imarında ve geçim sebeplerinin elde edilmesinde Yaratıcısını ve Yaratıcının emirlerini tanıyarak güç ve kuvvetini yerli yerinde kullanan, bozgunculuk ve zulümden, küfür ve taşkınlıktan sakınanlar az olduğu gibi şükr edenlerin bile şükür ve ibadetlere ayırdıkları zaman ne kadar azdır. Oysa insanlar bunlardan başka daha ne büyük İlâhî nimetlere şükran borçludurlar bakınız:

11- Andolsun ki biz sizi yarattık. Siz hiç bir şey değilken, siz insan cinsinden hiçbir kişi âlemde mevcut değilken, siz henüz şu bulunduğunuz şekil ve biçimi almadan önce ilk mayanızı takdir ve icad ettik. Sonra size biçim verdik. Siz yaratılışın başlangıcında şekilsiz, organsız bir yaratık; yeryüzünde bir çamur ve babanızın belinde birer zerre, birer nutfe (sperma) olduğunuz halde sizi ahsen-i takvim (en güzel biçim) olan insan şekline koyduk. Sonra da meleklere "Âdem`e secde edin, ona boyun eğip itaat ederek hizmet edin." dedik.

Bu hitapların bir kişiye veya sınıfa değil, genel olarak insan cinsine, daha doğrusu insan toplumu türüne yönelik olduğu ve bu münasebetle meleklerin Âdem`e secdesi meselesinin de insan cinsine bir minnet siyakında hatırlatıldığı açıktır. Demek ki bu secde emri Hz. Âdem`in şahsına mahsus değil, soyu da dahil olmak üzere cinsine aid bir şeref ve ayrıcalıktır. Âdem soyunda bizzat Hz. Âdem`den daha faziletli olan ulü`l-azm büyük peygamberler gibi şahıslar bulunduğu şüphesiz olduğuna göre de bu mânâ açıktır. Şu halde Âdem`i yalnız ilk insan olmak üzere değil, genellikle insan cinsinin mahiyetini temsil eden genel bir misal, başka bir deyimle cins ismi olarak düşünmek, âyetin sözgelimine daha uygundur. Hz. Âdem kendi kişiliğinde fiilen sahip olduğu faziletler ve insanî melekelerden başka bütün soyunda görülecek olan fazilet ve melekelere de tasavvurî olarak sahip olmak bakımından, Ebu`l-Beşer (insanın babası) olarak düşünüldüğü zamandır ki, Âdem`in yaratılışının, Âdem soyunu; Âdem`in biçimlendirilmesinin, Âdem soyunun biçimlendirilmesini; Âdem`e secdenin, bütün insan cinsine secdeyi kapsadığını ortaya koyar.

"Sizi yeryüzünde halifeler yapan O`dur." (Fâtır,35/39) mânâsını da açıklayan bu âyetin anlamı, birçok derin konuları kapsamaktadır. Fakat biz burada bu kadar işaretle yetineceğiz. Cenab-ı Allah insanlığa öyle bir şeref bağışlamıştır ki, Âdem`in meleklere değil, meleklerin Âdem`e secde etmesini emretmiştir. Düşünelim ki bu yaratma, bu biçimlendirme ve bu şereflendirme nimetlerinden sonra, insanların Allah`tan başkasına tapmaları ne büyük aşağılık ve ne büyük nankörlük olacak ve ne büyük bir sorumluluk doğuracaktır.

Elmalılı Hamdi Yazırın Kuran'ı kerim mealinden alıntıdır

teşekkürler aklıkıt kardeşim.güzel alıntı ;)

Hz. Adem ile iblis arasında ki fark şuydu..
Hz. Adem, kendi nefsinin hakikatının Allah ismi ile işaret olunanın nefsi olduğu sırrını bildiği için, bunu yaşayamamasının hüznü ile, ”ben nefsime zulmettim diyerek” bir gerçeği dile getiriyordu..
İblis ise, kendi öz’ündekinden perdeli bir şekilde ötelere yönelerek, ”SEN BENİ saptırdın” deyip mutlak bir hakikattan perdeliliğini dile getirdi. Bu hakikattan uzaklık onda recm (taşlanmışlık) hissi oluşturduğu için, Adem ve soyuna düşman oldu…

kendisinin ateşten adem a.s. ın ise topraktan yaratılmış olmasıdır.

(Allah) buyurdu: "Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?" (İblis): "Ben, dedi, ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." tefsır haddımız degıl lakın tefekkure muhtacız. seytan bıle ''yarattın'' ıfedesını kullandıgı ve yaratıldıgının farkında oldugu halde baska baska seylerden yaratılmıs olmalarına aldanıp yaratıcının emrını gorememektedır. adem peygamber neden yaratılmıs olursa olsun Allah'ım emrının butun sebeplerın ustunde oldugunu goremedı.

selamünaleyküm
bu sorunun cevabını (Elmalılı Hamdi Yazır) tefsirinden bularak sizlerle paylaştım,özellikle son paragrafı anlayıp idrak edebilenler,kendinin
yaradılmışların içinde nasıl bir varlık olduğunu görebilirler...

Rabbim hepimizi idrak edip gereğini yaşayanlardan eylesin...amin.

bu konuda yorum yapan herkezden Allah razı olsun...............


Dini Sorular ve Cevaplar

MollaCami.Com