İslami kanunlar çerçevesinde, Rabbimizin emirleri çiğnenmediği müddetçe çalışmasında her hangi bir mahzur yoktur diye düşünüyorum. İhtiycıda varsa ne demeli. Sonuçta haram bir şey yok...

Bunu sağlamak o kadar kolay ki?
Kız çocugunun okuması, çocuktur ne sakıncası, geç gençligine hiç mi yok kimsenin parası? Hiç açılmaz kız lisesi,
kız üniversitesi ??? Kimin istegi ?? yok diye göndermeme manası..... değil mi acaba?
Öğrenirse haklarını köle bulamayız geç dahası, Hani Allah için olanı ??? Hiç mi Allah'tan utanmaz utanmaz olası!
Çalışması keza öyle, sevgi yerine korku salarsa utanmaz anası, babası bir lokma rızkı yüklenirse ...ayıp günah,
haram,.... niye??? Kazancı olunca dili çıkar diye! EEE zorbalık kolay mı öyle????
Sakın dinde şöyle böyle demeyin!
Sakın Rabbimin, o Muhteşem Resulun üstüne yüklemeyin!
Rabbim muhtaç kadını, KURT erkeğin eline düşürmesin!
Adalet mi? Adalet sizin elinizde BEYLER, nerdesiniz? Bu düzen sizin! Camiler bomboş artık bunun nedenini bir düşünün.
Ey Resul, değişmedi bir adım kadından hala, Özür dilerim tüm erkekler adına!.....

O muhteşem insan demiş "Kadınları camiden men etmeyin" Nerde ? nerde Ha?
Bir kadın hoca eğitip kız çoçuklarına veremediniz!
Kadınların başına eğitilmiş kadın hoca veremediniz!
Dinini de öğrenmese olur, değil mi?
Camiler, mescidler, kahveler, meyhaler, k.. sizin, ne çok mekanınız var sizin!
Öyle ya cennet te sizin!Huriler sizin.
Ha kadınlar mı? boşverin insan değil ki onu bir kalem geçin!
Eğer bir yerde acı varsa, zulüm varsa, adaletsizlik varsa bu hepimizin....
Şeytanın aleti kadın ! peki onu kullanan kim derim ??? boşverin bu konu epey derin.
1432 sene ne değişti derim ??? hiç koskoca bir hiç!
Niye mi bu kadar yaram derin?
Her kapı kapandı yüzüme kadın diye ondan derim.
Ama bilin ki Rabbimin tüm kapıları açıktır kadınlara ondan böyle yüz bulup söylerim.

Şevkatin. merhametin, sevginin kaynağı bizi asla unutmaz ona güvenirim.

Kestirip atmaktansa düşünerek cevap verilebilir.
Hanımın çalışması ayrı bir mevzu aldığı paranın helal-haram olması ayrı bir mevzu. Bu tür hassas mevzularda farkında olmadan "helal" olan şeye "haram" deme şüphesi var. Cenab-ı Hakk'ın haram kıldığını bir kul ne helal kılabilir, ne de helal kıldığını haram kılabilir.

Hanımın çalışması için bir sürü şartı değerlendirmek lazım. Neden çalışıyor, nerede çalışıyor, kimlerle çalışıyor?

Bu sorulara verdiğiniz cevaplar karşısında sorunuzun cevabını kendiniz de bulabileceksiniz. :)

"Haramdır, çalışması da haram, aldığı parayı da yemek haram" diyebilmek için çok çok düşünmek lazım. Rabbim muhafaza buyursun bilmeden birtakım şeylere cesurca hüküm verebilmekten.

Hiç kimsenin haramı helal helali de haram yapma hakkı yoktur Rabbimden başka.
Ve kimseyi Rabbimin emirleri dışında fazladan fedakarlık yapmaya zorlayamazsınız.
Mesela birisi farz namazları kıldığı gibi bir sürü nafile namazı da kılabilir.
Ama bir başkasına nafile namaz kılmıyor diye kızamaz.
Öneride bulunabilir, teşvik eder bunlar tamam.
Ama zorlayamaz.
Biraz farklı olacak ama, bir kişi sadece farz namazları kılsa Rabbimin namaz emrini yerine getirmiş olur.
Elbette sünnetlerin sevabını alamayacaktır, ama bu durum, sadece farzları kılan kişinin Rabbin namaz emrini yerine getirmiş olma gerçeğini ortadan kaldırmaz.O kişiye sünnetleri kılmadı diye günah işledi denemez.
Bence, gerek bu konuda, gerekse diğer konularda konuşurken dayanak göstererek konuşalım.
Dayanağımız da önce Rabbimin sonrasında Resulünün emirleri olmalı.
Elbette islam büyüklerinin görüşleri de çok önemli.
Ama Rabbim bir şeyi emrettikten sonra olay bitmiştir.
Ben şahsen bu sorunun cevabının dayanaklarla verilmesini rica ediyorum tüm arkadaşlardan, daha önce yorum yapanlar da dahil.
Şimdiden Allah razı olsun.

Kadının okumasının ve çalışmasının haram olmadığını bilirler.
Sadece islamın ölçüsünü yerine getirmek istenmediginden " bu saglanmadı" diye harama sığınmak işlerine gelir.
İspat mı? Hani akıl?
Alıntı:
Kadın, mali ve ticarî alanlarda erkeklerle eşit konumda olup, kadın olması sebebiyle herhangi bir kısıtlamaya maruz değildir; ticaret ve borçlar hukuku alanında erkeklerin sahip oldukları bütün hak ve yetkilere sahiptir. İslâm dininde erkek – kadın ayrımı yapılmaksızın, çalışıp kazanmak teşvik edilmiş, "insan için ancak çalıştığı vardır" (Necm, 53/39); "… Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır; kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allâh'ın lutfundan nasibinizi isteyin..." (Nisa 4/32) buyurulmuştur.

Kim dinler ki???? onlar kadını eve kapatmayı aklına koyduktan sonra.

Rabbime bunun hesabını nasıl verecekler şaşarım.

İslâm, kadını çalışmaya mecbur etmez, bu doğru, ama illâ da çalışmayacaksınız demez.
Kocasının izni tahtında, kadının çalışmasıyla ilgili,
İslâm’ın uygun gördüğü şartlar çerçevesinde kadının çalışmasına hiçbir dinî engel yoktur, çalışabilir.
Nitekim Hz. Zeyneb validemiz, nafakasını temin için değil,
yolunda harcamak için çalışmış ve kazancının tamamını fakir fukaraya, dul ve yetimlere harcamıştır.

PEYGAMBER ALEYHİSSELAM’IN (SAV)
aynı zamanda halasının kızı olan ve hicretin üçüncü yılında
Hz. Peygamber’le 35 yaşlarında iken evlenen Zeyneb Bintu Cahş, deri işleme ustasıdır.
Ham deriyi, o devrin usulünce debbağlayarak işlemekte, sonra da ondan kullanılacak eşyalar dikip satmaktadır.

İslâm kadını öncelikle evinde icra debileceği iş ve mesleklerde maharet kazanmalı,
İslâm cemiyeti, kadınlarına o istikamette formasyon vermelidir. Çalışmak ar değildir.
Kişinin mevkii, makamı, maddî durumu ne kadar yüce olursa olsun, çalışmak evlâdır:
Peygamber hanımı bile, ihtiyacı olmadığı halde çalışmayı ihmal etmemiştir,
hem de deri işlemek gibi nahoş kokulu bir meslekte.

İçinde bulunduğumuz devrin gündemini işgal eden kadının çalışması meselesi’nde
Hz. Zeyneb hâdisesinden alacağımız ibretler olmalıdır.

Gercek İslam düzeninde, kadinin calismasi kendi evindedir
cünkü bir kadinin asli görevi
cocuklarinin ve dolayisiyla toplumun terbiyecisi olmaktir

lakin, islam dinini lackalastirmak ve müslümanlari parcalamak icin
cevrilen entrikalar hepimizce malum olsa gerek..!

müslümanlar fakirlestirilmekte
buna binaen hasta kocasina ilac alabilmek icin
yada dul bir bayanin cocuklarina bakabilmesi icin
calisma zaruretleri mevcudiyet göstermektedir
(el'e muhtac olmanin zorluklarini yasanlar bilir)

bayanlarin islami düzene göre
hem okuyup hem de calisabilecekleri ortamlar mutlaka vardir
ve inaniyorumki bu imkanlar (insaAllah) dahada cogalacaktir..!

ayrica, islama göre calisma ve okuma zeminleri hazirlamak
yada hazirlanmasina vesile olmak bizlerinde görevidir

ve kücük bir hatirlatma
AMALLER NiYETLERE GÖREDiR

Hassas mevzularda ilim olmadan "bence"lerle yorum yapmak oldukça vebal gerektiren bir mesele, ayrıca saçmalığı da tartışılmaz. Yüzyıllarca da bir şeyler dinlenilse meselenin özüne, sebeplerine inilmeden hüküm vermek vebal gerektirir. Şurada yazılana herhangi bir şey yazmayıp yanlış hükümler vermese idiniz sizin için daha hayırlı olurdu, diye düşünüyorum.

Eski hoca, yeni hoca diye bir kavram var mıdır, bilemiyorum; ama hükümler hiçbir zaman değişmez, onu biliyorum. Zira "eski hoca" diye tabir ettikleriniz yanlış hükümler vermez, diye bir kaide de yok. Ki çok ama çoooook şeyden mahrum kalabiliyorlar düşünmeden hükümler verdiğinde ve "bence"lerin esiri olduklarında...

Molla Cami fetva makamı değildir. Mehmed emre zaten ilk başta Müderrisin anlatmak istediğini ilmi olarak yazmış.

Çalışıp çalışmama mevzusunu tartışmadan önce şartları iyi analiz etmek gerekiyor.

Örnek 1: 3 çocugu ile dul kalmış bir kadın. Hiç bir sağlık güvencesi yok! Ailesini kaybetmiş. Kardeşleri ise herhangi maddi bir destek sağlamıyor. Eşi tarafı ise unutmuş. Devletten maaş almıyor. Ev kirası, faturalar, cocukların kıyafet okul masrafları almış gidiyor. Eski Ev sahibi beraber ol kira ödeme dediği için başka yere taşınmak zorunda kalmış. Evlilik için (dış güzellik, maddiyat ve cocuklar vs. gibi nedenlerden) kendisine talibi yok.

Bu kadın şimdi ne yapmalı?
1. Çalışmak günah deyip, Geçim için namusuna göz dikmiş birine he deyip yaşamalımı.
2. Hadamelik, temizlikçilik vs. ne buldu ise en zor şartlarda 2 kuruş kazanıp namusu ile yaşamalımı!

Örnek 2: Zengin bir ailenin kızı. Yaşam şartları gayet iyi. Ya da orta düzeyde. Babası araba alsın diye. Evin koltuklarını değiştirmek için, ya da sadece zaman geçirmek için vs. vs. çalışmak istiyor.

Örnek 3: Bekar bir kız, aile kredi kartı borcuna gömülmüş. Baba hasta. Kardeşler yok. Akrabalar desteklemiyor. Kira, faturalar, pazar vs masrafları.. Annemi çalışsın kız mı?

Kimse ne oldum dememeli.. Hele bu devir de, kimse kimseyi acımıyor. Herkes herkesin kuyusunu kazıyor. Sahipsiz kimsesiz beşparasız oldugundan fuhuş batağına düşmüş yüzlerce binlerce KADIN var.

İslami açıdan cevabı merak edilen bir soru soruldugunda kişisel yorumlarını koymadan önce kaynaklara iyi analiz ediniz. Altımız kuru olabilir. Kimse eşini kızını çalıştırır mısın diye sormuyor bize. Hükümler nedir diyorlar.

Hangi şartlarda çalışmalarına müsade edilmiş diye soruyorlar. Hangi şartlarda kesinlikle çalışılmamalı diyorlar!

Fetva ile Takva ayrıdır. Biz hep takvasını duyduk diye fetvası da budur değildir!

Okula kimse matematik öğreneyim, fizik öğreneyim diye gitmiyor. Diploma alayım elimde mesleğim olsun zor günlerde ele güne muhtaç olmayayım namerdin eline düşmeyeyim diye gidiyor. Herkesin aile şartları bir değil.

İstanbulda parasız kalmak derler ya... Rabbim kimseyi parasız pulsuz bırakmasın. Parası olan halden anlamaz. Parasız olan halini anlatamaz.. Hayat böyle

Selam sevgi ve dua ile.

Allah razı olsun suvari kardeş, (elleri öpülülecek değerli insan Rabbim yüreğinize hep güzellikler versin).
Kadını yerden yere vurup da k... köşelerinde ziyaret edenlerin hiç GÜNAHI yok mu?
Kadın muhtaç olsun her kesimin işine gelir.
Asla adam olamazsınız bu zulümler devam ettigi sürece.
Aç kur-an-ı bak kaç madde var ayrı (kadınsı özellikleri hariç) gerisi hep ay-nı- yız BİR
Ve bir elmanın yarısı, yarısına tü! kaka! pis! dersen sende çürürsün ah bir bilsen!

Kadının yeri evidir.Topluma sağlıklı nesiller yetiştirmektir.İlim erkeğede kadınada farz kılınmıştır.Bu emir farklı algılatılıyor.Eğer yaşantımızı İslamın belirlediği yönde kullanırsak sorun kalmaz.Karma sistemsiz eğitim ve beraberinde dini eğitim de (KURAN-I KERİM ağırlıklı) görmesi koşuluyla herşey yoluna girecektir.

Farkettim ki, dini yaşamayan , bilmeyen bile Fetva veriyor.
Fetvalar vereni bağlar ;)
Dini sağlam erkekler olsunda kadında evinde edebi ile otursun.
Yoksa evde namuslu eş, dışarda namussuzla fink atan erkekler fetva vermesin kafasına göre, bilmem belki öyle , öyle çok çirkinlik yaşanıyor ki din diye,
Onun için sizin fetvanız size, benim dinim bana ne çok konuştum ama...
Rabbim niye böyle???
Derdini söyle dermanı bende
İlim isterim Rabbim erkeklerin olmadığı yerde, hani mürşidmiş neymiş nerde?
Aç kalbini şaşkın, ilim heryerde,
;)Sensin RAB, bilirim ki öğretirsin heryerde
Hani Musa(S.A) fravunla başbaşa olsa bile
İbrahim (s.a) putların devrinde bile
Ya Muhammed (s.a.v )kaçtane devri açtı 'ilim çinde olsa dahi alınız''' yani kimde olursa olsun uzak yakın farketmez, ilim Rabbimin katındandır Kafiri, Müslümanı olmaz
bundan sonra bana laf olmaz.
Rabbim affet, durmadı dilim yine. Kusura bakmasın kimse ama akılın önünü kapatmasın kimse! Akıl en büyük nimet bilene! (Daha çözemedim ama)

Günümüzde TEORİ ile FETVA'yı, PRATİK ile TAKVA'yı ne yazık ki sürekli karıştırmaktayız.

Yanlış sorunun cevabı da yanlış olacağı gibi yanlış kişiye sorulan sorunun cevabını da doğru beklememek gerekir.

Heleki internet ortamında sorulan bir soruya cevap verirken binlerce kişinin de aynı soruyu okuyacağını bilerek cevaplamak gerektiğini unutmamak gerekmektedir. Yani her konumda her şartta farklı farklı insanlar benzeri soruyu sorumaktadır.

Birine HARAM olabilirken bir başkasına FARZ olabilmektedir. Bir başkasınada MÜBAH bir başkasına da CAİZ olabilmektedir. Tıpkı karınağrısından doktora giden 10 kişinin her birine doktorun ayrı teşhis koyup her birine ayrı ayrı ilaçlar yazması gibi. Hiç dönüp hey doktor sen nasıl bir doktorsun hepsinin de karnı ağrıyor neden hepsine ayrı reçete veriyorsun denir mi?

Aynı şekilde sorduğu soruya doğru cevabı alamadığını düşünen kişi de hemen celallenmemeli, kızmamalı, sinirlenmemelidir. Düşünüp araştırması için önünde fırsat vardır.

Diğer bir noktada amacı sadece islamı kötülemek, karalamak ve bir açık aramak olan insanlar da böyle güzel ortamları takip edebilmekte ve yarın burada yazacaklarınızı MANŞET bile yapabilmektedir.

İnternet ortamında Bir soruya verilecek en güzel cevap; kendi anlayabildiğini yazmanız değil, herkesin anlayabileceği şekilde yazabilmenizdir.

Son olarak kadının çalışması konusunda cevap arayan aşağıdaki soruları kendilerine sormaları gerekir:

> Kadının çalışmasını gerektiren şartlar nelerdir?
> Kadının ailesinin maddi durumu hangi düzeydedir?
> Kadın çalışırsa ailesinde neler değişir, çalışmazsa ne gibi kötü sonuçlar doğabilir?
> Kadının bakmakla yükümlü olduğu birileri var mıdır?

> En temel geçim giderlerini karşılayabilmek için mi çalışmak istiyor yoksa çok daha rahat bir hayat için mi çalışmak istiyor? Ya da çalışması için baskı mı var?

> Çalışacağı ortam nasıldır?
> Yapacağı iş nedir?
> Kimlerle çalışacak?
> Çalışmak için ulaşım şartları nelerdir?

> Evinde yetiştirmesi gereken çocuğu var mıdır?
> Evinde kaldığı sürece zamanını nasıl değerlendiriyor? (uyuyarak, chat yaparak ya da bol bol tv izleyerek mi?)

> çalışmadığı sürede dışarı ile aktivitesi nasıl?
> ibadetlerini düzenli olarak yapabiliyor mu?

Unutmayın, islamda doğru olan tavsiye edilen; kadının evinde çocuklarını yetiştirmekle meşgul olması, ve evi için çalışan eşinin asistanı gibi onun her zaman arkasında olması destekleyebilmesidir.

Sabahın sedası ile uyanıp fatma gülün suçu ile hanımın çiftliği ile yatağa giren ev kadınlarının da nasıl vahim bir durumda olduklarını buraya yazmaya gerek yok.. Allah onlara da akıl fikir versin

Allah razı olsun.
Fetva aklı ve kalbini birleştirenlerin olsun.