Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Gıybet etmek

S.ALEYKÜM
Kişinin iyiliğini konuşmak kıybetmidir? Kıybet in sınırı nedir?
RABBIM MÜSLİMANLARI KORUSUN.

bildiğim kadarıyla kişi hakkında ii konuşmakda gıybete giriyor.çünkü kişi belki konuşulmasından hoşnut olmayabilir yani kendinin övülmesinden veya yaptığı iyi amellerin anlatılmasından rahatsız olabilir..bu yüzden çok dikkat etmeliyiz o kişinin hakkına girmemek için..kul hakkı çok hassas bir konu.


S.ALEYKÜM
Kişinin iyiliğini konuşmak kıybetmidir? Kıybet in sınırı nedir?
RABBIM MÜSLİMANLARI KORUSUN.


GIYBET.

Gıybet, bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendimize söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi, din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız anlamına gelir. Halk arasında dedikodu, gıybet ile aynı anlamda kullanılır.

Başkalarına kardeşinin ayıplarını anlatmak onun hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek demek olduğundan, ancak dil ile söylemek haram olmuştur. Kaş-göz işareti yapmak, imâ, işaret ve yazı gibi gıybet anlamı ifade eden her hareket de gıybettendir. Meselâ elle birisinin uzun veya kısa boyluluğuna işaret etmek, bir şahsın ayıpları hakkında yazı yazmak gıybettir. Gıybeti tasdik etmek de gıybettir. Gıybet yapılan yerde susan kişi gıybete ortak olmuş olur. Diliyle gıybetçiye karşı duramayanın kalbiyle inkâr etmesi gerekir. (İmam Gazzâli, Zübdetü'l-İhya,
Resulu şöyle buyurur: "Bir kimse yanında hakarete maruz kalan bir mümine gücü yettiği halde yardım etmezse, o kimseyi kıyâmet gününde insanların önünde rezil eder" (Tebarâni).


Hz. Ebu Hüreyre radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?"
ve Resûlü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine:
Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam:
Ya benim söylediğim onda varsa, (Bu da mı gıybettir?)" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir."
Ebu Davud, Edeb 40, (4874)

Hz. Aişe radıyAllahu anha anlatıyor: "Ey 'ın Resûlü, sana Safiyye'deki şu şu hal yeter!" demiştim. (Bundan memnun kalmadı ve:)

"Öyle bir kelime sarfettin ki, eğer o denize karıştırılsaydı (denizin suyuna galebe çalıp) ifsad edecekti" buyurdu. Hz. Aişe ilaveten der ki: "Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir insanın (tahkir maksadıyla) taklidini yapmıştım. Bana hemen şunu söyledi:

"Ben bir başkasını (kusuru sebebiyle söz veya fiille) taklid etmem. Hatta (buna mukabil) bana, şu şu kadar (pek çok dünyalık) verilse bile!"
Ebu Davud, Edeb 40, (4875)

Hz. Enes radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Mirac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı.
"Ey Cebrail! Bunlar da kim?" diye sordum.
Bunlar, dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenlerdir."
Ebu Davud, Edeb 40, (4878, 4879)

Müstevrid radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
Kim bir müslüman(ı gıybet ve şerefini payimal etmek) sebebiyle tek lokma dahi yese, ona mutlaka onun mislini cehennemden tattıracaktır. Kime de müslüman bir kimse(ye yaptığı iftira, gıybet gibi bir) sebeple (mükafaat olarak) bir elbise giydirilirse, Teâla Hazretleri mutlaka, onun bir mislini cehennemden ona giydirecektir. Kim de (malı, makamı olan büyüklerden) bir adam sebebiyle bir makam elde eder (orada salâh ve takva sahibi bilinerek para ve makama konmak için riyakarlıklara girer)se Teâla Hazretleri Kıyamet günü onu mürâiler makamına oturtarak (rezil eder ve mürailere münasib azabla azablandırır.)"

Ebu Davud, Edeb 40, (4881).

Sa'id İbnu Zeyd radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ribânın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzını (manevi şahsiyetini) rencide etmektir."

Ebu Davud, Edeb 40, (4876).

Muaz İbnu Esed el-Cüheni radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim bir mü'mini bir münafığa (gıybetçiye) karşı himaye ederse, da onun için, Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, onu, Kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından paklanıp) çıkıncaya kadar hapseder."

Ebu Davud, Edeb 41, (4883).

Hz. Huzeyfe raadıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kattat (söz taşıyan) cennete girmeyecektir."

Müslim'in rivayetinde "nemmâm cennete girmeyecektir" şeklinde gelmiştir.

İbnu Mes'ud radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bana kimse, ashabımın birinden (canımı sıkacak bir) şey getirmesin. Zira ben, sizin karşınıza, içimde hiç bir şey olmadığı halde çıkmak istiyorum."

Ebu Davud, Edeb 33, (4860).

soran kardeşimizden de cevaplıyan kardeşimizden de
ALLAH celle celaluhu razı olsun ..


soran kardeşimizden de cevaplıyan kardeşimizden de
ALLAH celle celaluhu razı olsun ..
evet çok önemli bi mevzu

gerçektende gıybet bır muslumanın dıkkat etmesı gereken en onemlı konulardan bırtanesı..kul hakkı sadece bırının cebınden para calmak sırasına göz koymak emanetıne hıyanet etmek vs. degıl kul hakkı cok genıs yelpazelı bır konu ve dınımızdede cok buyuk yerı var hepımız bır toplum ıcınde yasıyoruz yorum yapmak veya yorumu dınlemek zorunda oldugumuz zamanlar oluyor eskıden yorum yapardım ama artık kımse hakkında konusmamaya hep gayret edıyorum konusulan yerdende uzak durmaya calsıyorum konsuuluyorsa ben susuyorum ama ıcım rahat etmıyor hep soluyorum muslumanlık bıraz susmaktır gercektende oyle allahım affetsın uzak tutsun gıybetı bızden tabı once bız uzak durmak ıstıyelım =)ama bunu ıstıcek yurekte ınsanlar var zaten bu sıtede allahım hepımızı sonumuzu hayıra erdirir inşallah =)


Dini Sorular ve Cevaplar

MollaCami.Com