Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Batının üretip insanlığa sunduğu acımasız boş değerler

BATININ ÜRETİP İNSANLIĞA SUNDUĞU ACIMASIZ BOŞ DEĞERLER

Batının üretip insanlığa sunduğu acımasız içi boş değerler ve teknolojiler hayatı kolaylaştırdı, konforu artırdı, bir kısım insanlar hâlâ açlık sınırında olsa da, dünyayı insanların ayaklarının altına serdi. Sebep olduğu hastalıkları çabuk ve hızlı iletişim araçları ile köylere kadar yayarak tüm insanlığa virüsler bulaştırdılar. Çare diye yok oluş yalnızlık tek başına yaşama günlük ve anlık mutluluk sundular adeta. Onun ürettiği en gözde değerlerden biri de dünyevîleşmedir. Nefsin peşinde kör kütük koşmak sadece kendini düşünmek eş dostu komşuluğu unutarak zavallılık, kin açlık, birikimleri faizin batağına günahın en derin batağında yok oluşa af edilmesi Yüce Allah tarafında makbul görülmeyen bir yaşayışı normal bir birikim yaşam olarak sundular biz Müslümanlara-kimlikte Müslüman olanlara- pislik şeytanlık kokan bir yaşamı sundular. Öne çıkardıkları altın tepside sundukları bir başka değer ise bireyselciliktir. Nefsi alabildiğine yücelten, aklı arzu ve isteklerin emrine amade kılan sistem şeytanın emrine sunan servis yapan, insanı hiç olmadığı kadar bencilleştirdi. Merhamet, iyilik, fedakârlık, kanaat gibi pek çok değeri köreltti hatta yok etti, sosyal ilişkileri zayıflatarak insanı yalnızlığa mahkûm etti. Duygu, düşünce ve fiillerde ölçü ve sınır koymadan heva ve hevesin peşinden koşulması, kişileri haramları hafife alma ve görmemezlikten gelme gibi bir felâkete sürükledi, nefsin önüne konulması gereken sınırları kaldırdılar nefis azdıkça azdı şeytanlaştıkça şeytanlaştı bunu gören şeytan bile kendisinden şüphe eder hale geldi adeta. .Bu düşünce hakikatte kalpleri nurlandırmayan hasta eden yalnızlığın bataklığına sürükleyen, hayatı anlamlandırmayan ahiret inancına savaş açan ve insanları birbirine düşman eden bir düşüncedir. Hâl böyle olunca sağlıklı olanlar hasta, hasta olanlar sağlıklı görüldü. Ama mutlu edemedi. Mutluluğun kapısı açılmadı aksine kapandı yüzlerimize. Bizi biz yapan değerlerimizden koparırken huzurlarımızı da ellerimizden aldı. Onun sunduğu yeni değerler insanları yalnızlığa, bencilliğe mahkûm etti. Kaos ve anarşiye sürükledi. Çıkardığı savaşlarla toplumları gözyaşı, kan ve zulme boğdu. Zaten istenilende bu idi. Bizler Allah ile Resul ile iman ile beraber olarak bu oyunları çökertmek zorundayız bunu yıkmak biz müminlere düşmektedir. Yoksa bu hiç kimsenin umurunda değildir. Kör gelip karanlık gitmeye zaten alışmış olan ruhları ışığa alışık olmadığı için karanlığı ışık sanmaktadır. İşte bu nedenle acil ve ivedi olarak merhametle iman ile bu olayın üzerine giderek Bu karanlığı ışığa çevirmeliyiz. Düşünce, söz ve eylemlerimizde her zaman ve her an Rıza-i Bari'yi(Allahın rızasını) gözetmeli, bunun gayesi, hedef ve gayreti içinde dünya ve ahiret saadeti kazanmak olmalıdır cümlemizce. Bu yolu kapatan tüm kapıları açmak vazifemiz olmalıdır. Yoksa hiç kimsenin umurunda değildir bunlar herkes kendi halinde bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesinde hayatını idame etmenin telaşında. Hayata ve olaylara Allah ve Resulü'nün gör dediği yerden bakmalı, istikamet, ufuk ve geniş görüşlülük sahibi olmalı, Kur'ân ve sünneti hayatına rehber edinmelidir Müslüman, gerçek hayatta gerçek yaşam ve mutluluk ve huzur anacak bununla sağlanır başkası gelip geçici hezeyanlar zinciridir, aldatmaca yok oluşun kapısını açmaktır hatta sonun başlangıcıdır acımasızca. Duygu, düşünce ve eylemleri İslâm'ın emir ve yasaklarına uygun olmalı, zihniyet ve şahsiyeti bu doğrultuda şekillenmelidir. "Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resulüne uyun..." (Enfâl, 8/24) emr-i celîlini hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır Müslüman


Deneme Yazılarınız

MollaCami.Com