Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Ölümle yüzleşme

Pankreas kanseri yüzünden dağ gibi boylu poslu dayım, tam 4 ay içinde eridi gitti.
4 ay sonunda vefat ettiğinde yatakta ancak bir çocuk kadar yer kaplıyordu.
İlk kez bir sevdiğimin ölümüne bu kadar yakından tanık olmuş ve çok etkilenmiştim.

Birkaç sene evvel, dayım vefat ettiğinde günlüğüme yazdığım yazı:


ÖLÜMLE YÜZLEŞME

Babam beni uyandırdığında sabah saat 6'ydı. "Aşağı ineceğiz" dedi, "Hacı ölmüş."
İnanamadım. Hemen evimizin karşısındaki dayımın evine indim. Ev kalabalıktı.
Doğruca yatak odasına koştum. Dayım aynı akşam bıraktığım gibi.
Yatağına uzanmış, sanki uyuyor.
Hiç ölüye benzemiyor. Alnına dokundum, buz gibi.
O buz gibi alnını yavaşça öptüm.
Yatağının yanına diz çöküp öylece kalakaldım.
Güzel dayım benim, beni bırakıp nerelere gittin?

Kıpkırmızı gözlerle yengem girdi içeri.
Hıçkırarak,"Dayın,"dedi,"uçacağı yere uçtu gitti."
Hala inanamıyorum.
Battaniye omuzlarına kadar çekilmiş, her zamanki gibi uyuyor sanki.
Ama artık her yanına girdiğimde göz ucuyla kontrol ettiğim göğsü inip kalkmıyor.
Artık damarlarında kan akmıyor mu yani?
Hayat çekilip gitti mi bu bedenden?
Kabullenmek çok zor…

Neden sonra dayımın üzerinden battaniyeyi kaldırıp beyaz çarşaf örttüler.
Ben kenardan sessizce ağlayarak izliyorum.
Evet, artık ölüye benziyor.
Yavaş yavaş durumu kabullenmeye başlıyorum...
Balkona çıktım. Aşağıda kazan için odun getirenler var.
İçeride birkaç kişi kefen hazırlıyorlar.
Bir müezzin içli içli sela okuyor.
Sanki başka dünyalardan gelen nağmeli bir şiir, ılık bir rüzgar.
İnsanı alıp uzaklara götürüyor. Selanın sonunda dayımın ölümü anons ediliyor.
"İnna lillahi ve inna ileyhi raciun."
"Biz Allah'tan geldik ve yine O'na döneceğiz." Sela bitti.

Dayımın vefat ettiği odanın önündeki muşmula ağacının çiçeklerinden arılar harıl harıl polen topluyorlar.
Ben yastayım ve bu arıların umurunda değil. Burada ölüm, orada yaşam var.
Dünya zıtlıklar ülkesi. Her şeye rağmen hayat devam ediyor.
Bugün bu eve giren ölüme inat, güneş bütün sıcaklığıyla yine dünyaya ışık saçıyor.
Günlerdir bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu.
İnsanlar toprağın susadığını ve bu yağmurların iyi geldiğini konuşuyorlardı.
Evet, toprak yağmur istiyordu ama meğer dayımı da istiyormuş.
İşte şimdi aldın dayımı toprak. Ona iyi bak olur mu?


Saat 13:30. Yarım saat önce dayım gitti.
Yıkadılar, kefenlediler, yeşil örtülü tabuta koyup omuzlarda götürdüler.
Şu sırada cenaze namazını kılıyor olmalılar.
Acaba evliyalar dayımın elinden tutmuşlar mıdır?
Anneannemle dayımın ruhları buluşmuşlar mıdır?
Cenazesinde melekler saf saf dizilmişler midir?
Mekanı cennet bahçesi olmuş mudur?
İnşallah, bütün kalbimle inşallah...
İnşallah dayım gittiği yerde huzurludur.


"İnna lillahi ve inna ileyhi raciun."
"Biz Allah'tan geldik ve yine O'na döneceğiz."

Paylasim icin tesekkurler kardesim. Rabbim tum kanser hastalarina sifa versin.

amin inşallah...
rica ederim :)


Deneme Yazılarınız

MollaCami.Com