Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Mağrur Tavus Kuşunun Akıbeti






MAĞRUR TAVUS KUŞUNUN AKIBETİ



Göz kamaştıran tüylerini kimbilir kaçıncı süzüşüydü. Güzelliğinin alabildiğine farkındaydı ama, en ufak bir kusur istemiyordu. Hasta yatağındaki anne tavus kuşu nihayet dayanamadı:

-"Evladım yeter artık kendini seyrettiğin... Orman meclisi neredeyse toplanacak. Çok geç kaldın", dedi.
Titrek sesinde hem kızgınlık hem çaresizlik vardı. Fakat oğlu oralı bile değildi.

- "Merak etme anneceğim sen dedi. Nasıl olsa orman meclisi ormanın en harika temsilcisini, yani bendenizi bekleyecektir "...
Sesinin tonu annesinin hassas kalbini ezmişti adeta. Benim yavrum nasıl bu kadar mağrur olabilir, diye içini çekti.

- "Orman meclisi hiç kimseyi beklemez yavrum. Üstelik vazifeni hakkıyla yapmadıkça güzelliğin beş para etmez. Harika olmak istiyorsan işlerini harika yapmak zorundasın".

Genç tavus kuşu sıkıntıyla silkelendi. Annesinin sesindeki kararlılık onu ürkütmüştü bir an.

-" Tamam tamam, dedi. Hemen çıkıyorum".

Orman meclisi, yaşlı tavus kuşunun söylediği gibi çoktan oturumuna başlamıştı.

Genç tavus, yol boyunca su birikintilerinde kendisini seyretmeye dalmış ve oturumun sonuna ancak yetişmişti.

Konuşmalardan ve alınan kararlardan hiç bir şey anlayamadı.

Oturduğu yerde kabarıp tüylerinin güzelliğini diğer kuşlara göstermeye çalışıyordu.

Ormanlar kralı aslan durumun farkında olarak kükredi:

- "Aramızda sorumluluk bilinci oluşmamış kişileri görüyorum. Onlar tez zamanda kendilerini toparlasınlar.

Sonuçta üzülen kendileri olacaktır".


Tavus kuşu kıp kırmızı olmuştu. Hiddetlenerek tüylerini kabarttı.

Bu hareketinin manasını anlayan diğer hayvanlar sırtlarını dönüp oturumdan ayrıldılar.

Tavus kuşu ise gururla;

- "Hıh, sizin fikirlerinize ihtiyacım, yok benim" dedi.

"Beni muhakkak ki çekemiyorlar" diye söylendi.
Eve döndüğünde annesine durumu belli etmemeye çalıştıysa da başaramadı:


- "A oğlum sorumluluğunu bilesin. Bu sana son sözümdür. Ben yaşlandım. Seni sana emanet ediyorum. Meclis biz hayvanların hayatını sürdürmesi için çok önemlidir. Böyle gidersen meclisten de atılacaksın".

Aradan geçen bir hafta sonra yine hazırlanıp, uzun uzun tüylerini kabartıp süzdü genç tavus. O yolda ağır ağır giderken, mecliste önemli meseleler konuşuluyordu. Ormanlar kralı meclisteki boş yere baktı ve konuşmasına giriş yaptı:

- "Arkadaşlar, biraz önce posta güvercinlerimiz bir haber getirdiler. Ormana yaklaşık iki saat uzaklıkta çekirge sürüsü varmış.

Hızla bize doğru ilerliyor, geçtiği yerleri mahvediyorlarmış.

Yarın sabaha kadar sokağa çıkma yasağı ilan ediyorum. Herkese duyurulur".

Ertesi gün orman sakinleri ormanda etrafa dağılmış parlak tüylerden, olanları anlamakta gecikmediler.





Zavallı kendini beğenmiş tavus kuşu paramparça olmuştu. Onu toprağa gömüp, anne tavusa gittiler.

Hepside çok üzülmüştü. Ana tavus olanları duyunca inleyerek;

-Ağlamayınız sayın kral'ım. Bizim eğitemediğimizi Allah eğitir, anlatamadığımızı elbet anlatır.

Keşke bu kadar acı olmasaydı....

Kibir Cennete girmeye engel ve çok tehlikeli bir hastalık. Duyduğuma göre; ayak topuğunu geçen uzun pantolon paçası kibir alameti olup, kısa paçalar kibiri önlüyormuş.


Çocuklara Hikayeler

MollaCami.Com