Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Çocuk eğitimi anne karnında başlar…

Çocuğun eğitilmesinde anne ve babaya büyük roller, büyük görevler düşmektedir. Bu roller ihmal edilmemesi gereken rollerdir.

Öncelikle çocuk eğitimi bilinenin aksine 3–4 yaşlarında değil, anne karnında hamilelik sürecinde başlamaktadır. Çocuğun ruhi boyutunun sağlıklı bir şekilde gelişmesi ve karakterinin istenilen biçimde şekillenmesi için hamilelik sürecinin dördüncü ayının bitimi, eğitimin başlangıç dönemidir. Nitekim bu döneme, bu gerçekliğe Kutlu Kitabımızın insanın yaratılış serüveninin bütün müşahhaslığıyla anlatıldığı şu ayetlerinden ulaşıyoruz:

Andolsun, biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık.

Sonra onu bir nutfe (sperm) olarak sağlam bir karar yerine koyduk.

Sonra o nutfeyi alaka(embriyo)ya çevirdik, alaka(embriyo)yı bir çiğnemlik ete çevirdik, bir çiğnemlik eti kemiklere çevirdik, arkasından kemiklere et giydirdik, sonra da onu bambaşka bir yaratık yaptık…(Kur’an, Mü’minûn 23/12–14)

Sevgili Peygamberimiz ise bir hadislerinde insanın yaratılışını izah ederken, Mü’minûn suresinin meallerini aktardığımız (Ayrıca bk. Hac suresinin 5. ayeti) bu ayetlerin tefsirini şöyle yapar:

“Çocuk anne karnında ilk kırk günden sonra, bir kan pıhtısı, sonra bir et parçası durumuna gelir. Daha sonra Allah, bir melek gönderir de ona ruh üfler (Camiu’s-sağir, I, 88) .

Meleğin ruhu üfleme safhası 120. günde gerçekleşmekte ve böylelikle anne karnında çocuğun halk ediliş serüveni tamamlanmaktadır. Çocuğa ruhunun üflenmesi hali, aynı zamanda çocuğun anne karnında hareket etmesi anlamına da gelmektedir.

Çocuğun fiziki gelişimini tamamlayıp hareketlenmesiyle birlikte, çocuğun hayat boyu sürecek ilk mürebbiyeleri olan anne ve babanın görevleri de başlamış olur. Eğitim sürecinde (çocuğun ruhi gelişiminin sağlıklı olması ve karakterinin doğru bir düzlemde şekillenmesi için) en zor dönemdir bu. Aslında çocuğun eğitilmesinde hangi dönem kolaydır ki?

Hamilelik sürecinde bu dönemden itibaren anne ve baba tam bir uyum örneği, tam bir bileşke oluşturmaları lazımdır. Anne adayı bu süreçten itibaren üzüntü, endişe, heyecan, korku gibi olumsuz duygu ve düşüncelerden alabildiğine uzak durmalıdır. Baba adayı bütün şefkatini kuşanarak, tabii sabrı da buna ekleyerek, eşine müşfik davranması ve ona yardımcı olması en başta gelen görevleri arasındadır. Çünkü hamilelik sürecinde yaşanacak olumsuzluklar anne vasıtasıyla çocuğu derinden etkileyecek ve belki de hayat boyu sürecek onmazlıklara kapı aralayacaktır. Aile arasında herhangi bir tartışma, herhangi bir onmazlık direkt olarak çocuğa yansıyacaktır. Bu nedenle taraflar kavga ve geçimsizliği içeren hal ve tavırlardan uzak durmalıdırlar.

Bu süreçte karşılıklı sevgi ve anlayışın dışında, hamilelik döneminde çocuğun dört ayı doldurmasından itibaren anne ve baba adayları çocuğunun eğitimi için şu hususları yerine getirmelidirler:

– Anne adayı, maddi ve manevi yaşantısına dikkat etmeli, namazlarına daha bir özen göstermelidir. Kur’an-ı Kerim okumayı ihmal etmemelidir. Yine anne hamilelik sürecinde çocuğuyla konuşmalı, ona ilâhîler, türküler, şarkılar söylemeli, ona güzel nasihatlerde bulunmalıdır.

– Baba adayı ise, eşine karşı sevgi ve hoşgörüyü kuşanmalı, eşini hoşnut etmek için her türlü fedakârlığı yapmalıdır. Çünkü anne adayının memnuniyeti, karnında taşıdığı çocuğun memnuniyeti anlamına gelmektedir. Yine hamilelik öncesinde olduğu gibi hamilelik sürecinde de baba helal rızk kazanmalı, anne adayı da bu rızktan yemeli ve şüpheli şeylerden kaçınmalıdır.

Ayrıca, anne ve baba adayları hamilelik sürecinin başlamasından itibaren Allah’a sağlıklı bir çocuk vermesi için dua etmeleri gerekmektedir. Bu, Hazreti Âdem aleyhisselamdan ve Hazreti Havva annemizden geçmiş peygamberlerin ümmetlerine olduğu gibi, ümmet-i Muhammed’e de bir mirastır. Nitekim Kerim Kitap’ta Hz. Âdem babamızın ve Hz. Havva annemizin yaptıkları dua şekli şöyle ifade edilir:

“…Eğer bize bedenen ve manen sağlıklı bir çocuk verirsen, yemin ederiz ki, Sana şükredenlerden olacağız (Kur’an, A’raf 189.)

Hamilelik döneminde bu dua şekli sık sık tekrarlanmalıdır. Çünkü dua ilâhi yardımı istemek, talep etmek demektir. Bundan daha güzel ve daha anlamlı ne olabilir? Yaradan da lütuf ve nimet ise ganidir.

Bu noktada çocuğun anne karnında eğitimini göstermesi açısından bir örneği aktarmakta yarar var:

Anne karnında yedi aylık bir çocuğu ultrasyon makinesinde gözlemleyen psikologlar, çocuğun mutlulukla hareket ettiğini müşahede ederler. Hani tekmeler atıyor deriz ya, işte o cinsten. Müşahedeye devam ederken, anne ve babadan ciddi biçimde tartışmalarını, kavga etmelerini talep ederler. Rol gereği kavga eden anne ve baba rollerini hakkını vermiş olmalılar ki, bu kavgadan etkilenen çocuğun savunma mekanizmasıyla birden içe kapanarak korkuyla büzüldüğüne tanık olurlar.

Bu olay, bize anne karnında çocuğun dış etkilere ne kadar açık olduğunu göstermektedir. Hamilelik sürecinde aile içi kavga ve tartışmalarla büyüyüp dünyaya gözlerini açan bir çocuk nasıl hastalıklı bir ruh ve ezilmişlik haliyle dünyaya gözlerini açarsa, sağlıklı bir hamilelik sürecinden sonra dünya serüvenine adım atan çocuk da ruhen ve bedenen sağlıklı ve mutlu olarak dünyaya gözlerini açar.

Çocuğun hayat boyu sürecek şahsiyet ve karakterinin anne karnında başlayıp, 3–4 yaşında tamamlandığı da düşünülüp dikkate alınırsa, meselenin ehemmiyeti daha kolay anlaşılmış olur…

Çocuğun anne karnında hareket etmesinin gizemine varmakta en çok babaların payına düşen bir mutluluk göstergesidir. Annelerin buna fazla ihtiyaçları yoktur. Çünkü onlar hamilelik hadisesiyle Allah tarafından seçilmiş ve kayrılmış, hatta üstün olarak yaratılmışlığın ayrıcalığını zaten fazlasıyla hisseder ve yaşarlar…

Bu anlattıklarımız çocuk eğitiminin doğum öncesi safhasıdır. Doğumla birlikte yeni safhalar anne ve babayı beklemektedir… Hem çok zor, hem de çok sevimli safhalar…
milli gazete


Annelik ve Çocuk Eğitimi

MollaCami.Com