Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Yahudi Çocukları Üç Yaşına Kadar Mahalle Dışına Çıkamaz

İnsan doğduğu zaman bilinçaltı tamamen açıktır. 0-3 yaş arası sünger dönemdir.

Bu dönemde bebek ağlasa da uyusa da çevresinde olup biten her şey bilinçaltına kaydedilir.

Bu dönemin insan hayatı üzerindeki etkinliğini göz önünde bulunduran Yahudiler 3 yaşından küçük
çocuklarını Yahudi mahallesi dışına çıkarmaz, başka dinden insanlarla görüştürmezler.

3 yaşında bilinç ve bilinçaltı eşitlenmiştir. Sonrasında bilinç altı yavaş yavaş geri plana itilir.

6 yaşında bilinç altı çok özel zamanlarda yeniden etkin olmak üzere artık kapanmıştır.

Ve insan bilinçli olarak yaptığını, konuştuğunu, yaşadığını zannettiği zamanlarda bilincinin davranışlarına
etkisi sadece yüzde ondur. Geri kalanı daha önce bilinçaltında depolananların marifetidir.


Peki hangi yaşta olursak olalım bilinçaltının devreye girdiği o özel zamanlar hangileridir?


1 - İşte size çok tanıdık gelecek bir yöntem. Bir noktaya odaklandığımız anlar var ya...

Mesela bir reklam filmini izlerken ya da sinemada heyeanlı bir sahne, hareketli bir müzik, dünyadan geçmişiz
o anda verilen mesaj reddedilmesi mümkün olmayan bir mesajdır. İzleyici hazır hale geldiği anda normal insan
algısı limitlerinin altında kalmak üzere hazırlanmış, o anda farkedilmesi mümkün olmayan subliminal mesajlar
bilinç altına aktarılır.

Bu yöntem sesli ya da görüntülü araçlarla uygulanabilir. Mesela markette alışveriş ederken dinlediğimiz şarkıyla beynimize "al" mesajı gönderilebilir.

2 - Bilinçaltının devreye girdiği çok özel anlardan biri de uykuya dalma anıdır. Daha açık bir ifadeyle söylemek gerekirse
uykunun bizi alıp götürdüğü ama çevremizdeki seslere duyarlılığımızın henüz son bulmadığı birkaç dakikalık zaman dilimidir.

Bu sırada yapılan telkinler de bilinç devrede olmadığı ve bilinçaltı açık olduğu için reddedilemeyecek olanlardandır. İki türlü düşünebiliriz. Tv başında uykuya dalan biri için çok sakıncalı olabilirken çocuklarına olumlu telkinlerde bulunmak isteyen ebeveynler için bulunmaz bir fırsattır.

Bu anlara başlangıç ve bitişleri ve duygusal yoğunluğun yaşandığı zamanları da ilave edebiliriz.

Beyinleri kirletilmiş düşünceleri ipotek altına alınmış bir nesil olarak uykuya dalma, karşılama ve vedalaşma tabi bir de duygusal yoğunluğun yaşandığı anları çocuklarımız için zihinsel temizliğe dönüştürebiliriz.


”Ümmetim hakkında korktuğum şeylerin en korkuncu, ağzı laf yapan (konuşmasıyla insanları aldatan) dilbaz münafıktır.

Cok ilginç bir sey, daha önce duymamistim. Mutlaka dikkat edecegim bir konu olacak bundan sonra.

Allah razi olsun paylasiminiz için.

Sizden de Allah razı olsun kardeşim. Bu uzun bir konu aslında.

Vaktim sınırlıydı bu kadar yazabildim.

Eğer sebeb-i istifade olduysa devam ederim inş.

Paylaşım için çok teşekkür ederim kardeşim, biz bununla ilgili ne yapabiliriz, çocuğumuzu hangi dönemlerde nasıl yetiştirmeliyiz?

Çok güzel bir konuya değinmişisiniz kardeş..

aslında bu alanda insanları uyarıcı daha cok konular derleyip paylaşmak lazım.. çünkü hiç bir bilgiye sahip değiliz :(

inş hocam

Madem öyle başlangıç ve bitişler konusunu birza açalım. Buna ilk intiba deriz.

Mesela dışarıdan gelen birinin evine girdiği anda karşılaşacağı manzara önemlidir. Ya da sabah okula gitmek üzere evden çıkan bir çocuğun annesinden duyacağı son cümleler, tatlı bir bakış, zihin açıklığı temennisi vs.

Bu anlara duygusal yoğunluğun yaşandığı zamanları da ilave edebiliriz. Heyecan, korku, sevinç, üzüntü vs.
Eğer kelimelerimizi doğru seçer, eşik altı vurguları doğru yönlendirip beden dilimizle de yanlış mesajlar vermezsek harika sonuçlar elde edebiliriz.


Aile ve Çocuk

MollaCami.Com